Anadolu'ya Hoşgeldiniz! - Fallout: Anatolia
“Anadolu toprakları medeniyetin ilk zerrelerinin doğuşundan beridir sayısız topluma, inanca, simgeye ev sahipliği yapmıştır. Bu süreç boyunca bu topraklar tanrıların adına dikilen ilk tapınakların inşasından ilk imparatorlukların yükselişine, ilk paranın basımından ilk barış anlaşmalarına tanıklık etmiştir. Kadim Hititlerden bin yıllar boyunca hükmünü sürdüren Romalılara, son geleneksel imparatorluk olan Osmanlılardan modern Cumhuriyet’e bir çok uygarlığın yuvası konumunu görmüştür. Her toplum, kültür ve imparatorluk geride ayrı bir eser, ayrı bir iz bırakarak bir şekilde insanlığın hafızasında kalmakla yetinmemiş ama medeniyet denen mekanizmaya da ayrı bir katkıda bulunmuştur. Her karış toprağında ayrı bir eserin yer aldığı bu kadim Anadolu’yu ziyaret etmenizin ise artık tam zamanı! Cumhuriyet’in sağladığı konfor ve fırsatlar ile sizi her yıl bu güzel toprakları ziyaret eden milyonlarca şanslı insanın arasına katılmaya davet ediyoruz!
İstanbul’u gezdiniz de gezdiniz ama bir türlü bitiremediniz ve her defasında şehri tekrar ziyaret ediyorsunuz. Kadim imparatorlukların eski başkentinin görkemine bir türlü doyamadınız, Yeşilçam’ın gösterimlerine kendinizi kaptırdınız veya lale festivallerinde sarhoş oldunuz. Tatillerinizin her birini İstanbul’da geçirmek için çok nedeniniz var ve bunu gayet iyi anlıyoruz. İki kıtaya yayılan büyük şehrin güzellikleri gezegendeki herkesin aklını başından almaya yeter. Yine de İstanbul’un hemen yanıbaşında başlayan ve Asya’nın Avrupa’ya uzanan eli konumunu gören Anadolu’nun gizemleri, harikaları ve mucizevi dünyası sizi çağırıyor!
Anadolu’ya adımınızı atın ve yüzyıllardır hiçbir şekilde eskimeyen, sönmeyen ve sadece daha tutkulu bir şekilde sürdürülen ünlü konukseverliğimizin tadını çıkarın. Anadolu insanının samimiyetini, misafirlere verdikleri değeri, ruhunuzu saracak sıcaklığını görün.
İstanbul gibi asırlardır gururla dik duran ve ağırladığı her bir halkın ayrı bir değerini yansıtan diğer şehirlerimizi görün. Hititlerin yüreğinde duran ve kadim dünyanın önemli bir parçası olan Ankara’ya uğrayın. Modern başkentin anıtlarına, kurumlarına, Cumhuriyet’in mucizesine tanık olun. Şehri bütün şerefiyle yaşlı bir muhafız gibi bekleyen Ankara Kalesi’nin gölgesinde yürüyün, kalenin üzerinden Ankara’ya bir de göklerden bakın. Hitit güneşinin ışıkları şafağın ardında uykuya daldığında ise Cumhuriyet ayının ışığında şehrin gece hayatının tadını çıkarın. Sadece Ankara da değil, Eskişehir’in, İzmir’in, Antalya’nın davetini kabul edin ve unutamayacağınız tatillerin anısını saklayın.
İnsanlık kadar eski topraklara adımınızı atın! Anadolu, insanın insan olduğunu anladığı güne kadar giden eski bir geçmişe sahiptir. Bu geçmiş ile birlikte gelen bir ağırlığı, havası ve hikayesi de vardır. İnsanlığın toplam en eski geleneklerini, deneyimini, anılarını üstünde taşır. Anadolu olmadan insanlık tarihi bir bütün olamaz, anlatılamaz. En eski aşklar, çatışmalar, trajediler ve coşkuların evidir bu topraklar. Taşından tozuna, çiçeğinden ağacına, her bir unsur bu geçmişe tanık olmuştur. Gelin ve bu tarihin parçası olun. Geçmiş ile geleceği birleştiren bu bağları hissedin.
Sadece geçmiş ile geleceği değil, doğunun oryantal harikalarını ve batı medeniyetini birbirine bağlayan yerleri ziyaret edin! Bir yandan modern dünyanın hazlarını tadın, uygar zamanın rahatlığını bırakmadan tatilinizi yapın, bir yandan da kendi topraklarınızda göremeyeceğiniz sıradışı olaylara şahit olun. Doğunun egzotik inançlarının uygulanmasını izleyin, yerel törenlere katılın, Asya’nın daha önce görmediğiniz yanlarını izleyin. Avrupa ve batı dünyasının tanıdık komşusu olan Anadolu, aynı şekilde doğu dünyasının da kendisini birebir yansıttığı mucizevi bir coğrafyadır. Bu iki dünya, Anadolu’da farklı kültürler, bölgeler, toplumlar olmayı bırakırlar ve kendi halinde var olan inanılmaz bir sentez halini alırlar. Anadolu’yu ziyaret edin ve tek bir bakış ile iki farklı dünyayı aynı yerde görün!
Bu topraklarda yaşayan kadim zamanların insanlarının anlattıkları hikayeleri ve inandıkları mitleri dinleyin. Düş gücünü aşan canavarların saçtıkları dehşetleri, onların karşısına cesurca dikilen kahramanları, her biri birbirinden korkunç şeytanları ve insanların üstünde bütün görkemleriyle dikilen tanrıları öğrenin. Bunların yansıdığı sanat eserlerini inceleyin, mimari yapıların yanından geçin. Bırakın yerel müzikler kulaklarınıza akın etsin, Türk mutfağı midenizi doldursun.
Sadece geçmişe değil, geleceğe de tanıklık edin! Anadolu ile birlikte büyük bir mirası da üstlenen Türkiye Cumhuriyeti sadece kendisini ardıllarının geçmişini sırtlamakla sınırlamıyor ve bu tarihi şerefi geleceğe taşımak için de elinden geleni yapıyor. YAP, yani Yeni Anadolu Projesi ile birlikte bilimsel kurumlarımızın teknolojinin geldiği son nokta ile gelişen topraklarımızda şaşkınlığa uğrayacaksınız. İstanbul’dan Anadolu’ya geçişinizi sağlayacak Büyük Boğaz Köprüsü’nden geçerken manzaranın tadını çıkarın veya daha hızlı bir ulaşım için ülkenin kalbine giden Hızlı Tren Tüneli’ni deneyimleyin. Demirağ Barajı’nın ihtişamını izleyin ve AtaKüre’nin teknolojik harikalarına bakın. Anadolu hem geçmişin hem de geleceğin sunabileceği sayısız güzellik ve gizemle dolu.
Doğal güzellikleri, kadim tarihi, müthiş eserleri ve geleceğe uzanan atılımlarıyla Anadolu hazır bir şekilde sizleri bekliyor. Çantanızı doldurun, yolculuğa hazırlanın ve bambaşka bir dünyaya açılın.
Anadolu’ya hoş geldiniz!”
“Welcome to Anatolia” adlı rehber kitaptan çevrilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder